İSTANBUL (İGFA) – Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sıhhati ve Güvenliği Kısım Lideri Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan ile Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sıhhati ve Güvenliği Kısmından Arş. Gör. Dr. Tuğçe Oral, aşırı yağışlar ve sel baskınlarının olumsuz tesirlerini kıymetlendirerek, bu durumlara karşı alınması gereken tedbirleri açıkladı.
Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yol düzeyinde yahut altında bulunan yapılarda kesinlikle su birikintilerine karşı esirgeyici tedbirler alınması gerektiğine işaret ederek, “Minimal seviyedeki yağışlı havalarda bile müşahedeler yapılarak, suyun biriktiği alanlar kolay biçimde keşiflenebilir. Böylelikle kolay haliyle mümkün büyük yağışlarda yahut sel durumlarında karşılaşılabilecek sıkıntılar ile ilgili evvelce hazırlıklı olunabilir. Şiddetli yağışlara bağlı olarak oluşabilecek su birikintilerinde suyun bulanıklığı nedeniyle derinliği kestirmek mümkün olmayabilir. Bu nedenle, su birikintisi derinliği ayakkabımızı geçmiyor olsa dahi denetimsizce basmamak gerekmektedir. Kesinlikle bir kılavuz çubuk edinilmeli ve birikinti içerisinde yürünecek ise kılavuz çubuk ile denetimli halde ilerlenmelidir.” dedi.
BİNALARDA ANİ YAĞMUR VE SU BASMALARINA KARŞI HANGİ TEDBİRLER ALINMALIDIR?
“Yağmur ve su basmalarına karşı yapılarda uygun drenaj sistemleri kurulmalıdır.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, şunları kaydetti:
“Yapıya ziyan verebilecek suyun birikmesi önlenerek, uzaklaştırılması sağlanmalıdır. Ayrıyeten nizamlı olarak bu sistemlerin daima olarak denetim edilerek, su ile taşınan materyallere bağlı tıkanma ve taşma olasılıkları da indirgenmelidir. Konutlarda ve işyerlerinde yağmur yahut sel sularının geri akmasını önleyecek kanalizasyon tuzaklarına ‘kontrol vanaları’ takılmalıdır. Yağmur ve sel baskınları ile daima karşı karşıya kalınan yapılarda azamî su yüksekliğini hatırlatıcı olması için yüksekliği belirten denetim çizgileri duvarlara çizilebilir. Böylelikle, hane yahut işyeri içerisinde kullanılacak elektrikli aygıtların yahut elektrik priz pozisyonlandırılması denetim çizgisine nazaran yapılabilir. Değerli yahut maddi bedeli bulunan eşyaların bu türlü konutlarda bulundurulmaması, resmi evrakların, araç anahtarları yahut ziynet eşyaların mesken içerisinde nispeti yüksek bir yerde koruma edilmesi ile konut halkı da bu bahiste bilinçlendirilmelidir. Mevcut yapılarda taşkın suyunun geri tepmesini önleyecek tadilat ile duvarlar su yalıtım bileşenleri ile kaplanmalıdır. Yağışlı ve sel baskınlarının sık görüldüğü bölgelerde yeni yapılacak yapılarda su yalıtım gereçleri ve atık su masraflarına denetim vanaları kesinlikle takılarak, gelen suyun tahliye akışı sağlanmalıdır.”
SEL İÇİN DE ACİL DURUM PLANI OLUŞTURULMALI…
Her konutta zelzele de olduğu üzere sel felaketi içinde bir ‘Acil durum planı’ oluşturulması gerektiğine de vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Böylece inançlı buluşma noktaları ve sığınma alanları konusunda ortak karar verme, kriz idaresi ve yardımcı kitler ile her aile bireyine bir sorumluluk atanabilir. Yiyecek, su, ilaçlar, el fenerleri, piller ve birinci yardım çantası üzere temel gereçleri içeren acil durum kitleri ve materyalleri hazırlayın. Herkesin bir sel acil durumu sırasında ne yapacağını bilmesini sağlamak için her aile üyesine roller ve sorumluluklar atayın. Binaların çatı ve etrafında su baskınına karşı çoklukla yapılan olukların sıcak havalarda kuraklığa bağlı olarak tıkanması olasıdır. Bu nedenle, muhakkak aralıklarla oluklardan su akışını sağlayarak kuruyan hususların çözülmesi sağlanmalı ve mümkün tıkanıklık durumlarının evvelden tespit edilerek, baskınlar önlenmelidir.” dedi.
İNŞAAT EVRESİNDE GÜÇLENDİRME NE KADAR KIYMETLİ?
İnşaatlarda bilhassa en büyük riskin temel basamağında olduğunu, şiddetli yağmur ve sel baskınlarının maddi ve manevi zararın büyüklüğüne tesir ettiğini söz eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Bu nedenle, bilhassa yağışlı bölgelerde yapılacak inşaatların temel çalışmalarında kayma ve çökme üzere riskler göz önünde bulundurulmalı, yumuşak toprak kaymalarına karşı tedbirler alınmalıdır. Bu bölgelerde bodrum katların su basma tehlikesi nedeniyle konaklama yahut işletme emelli kullanılmaması değerlidir. Şayet mevcut su yüksekliği düzeyleri hakkında tecrübe varsa, inşaatın kot düzeyi yüksek tutulmalıdır.” diye konuştu.
SEL BASKINLARINA KARŞI İŞ SIHHATİ VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ…
İş Sıhhati ve Güvenliği Kısmından Arş. Gör. Dr. Tuğçe Oral da yaptığı değerlendirmede, kullanılan elektrik tesisat kablolarının kâfi formda korunarak koruma edilmesi, her vardiya öncesinde fiziki olarak aşınma ve yıpranmaların denetim edilmesi gerektiğine işret ederek, şöyle devam etti:
“Yağışlı havalarda mühleti ve şiddeti evvelden kestirebilmek mümkün olmadığından kesinlikle açık alanda elektrikli aletler ile yapılan çalışmalara orta verilmelidir. Şayet, ani bir formda bastıran yağmur yahut su taşkını durumu var ise güç çizgisinin kesilmesi bu mevzuda yetkili çalışanın eğitilmesi mümkün durumda şuurlu hareket etmesi sağlanmalıdır. Şantiyelerde giyilmesi önerilen iş ayakkabıları yalıtkan özellikte olup, bu nedenle herkes tarafından giyilmesi ehemmiyet taşımaktadır. Su düzeyinin yükseldiğinin fark edilmesi durumunda kesinlikle yüksek alanlara gerçek gidilmeli, elektrikli tüm aygıtlardan uzak durulmalıdır. Şayet, görüşün kısıtlı olduğu bir yer ise el feneri kullanılmalıdır.”