Van Gölü’ndeki Akdamar Adası’na evvelki yıllarda turistlerin ilgisini çekmesi için tavşanlar bırakıldı. Ada ve kilisenin etrafında oyuklar açan tavşanlar ağaç ve bitki örtüsüne ziyan verince 2015’te yetkililer harekete geçti.
Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü koordinatörlüğünde kurulan komite, tavşanların adaya ve tarihi kiliseye ziyan vermeye başladığı istikametinde fikir birliğine vardı. Akabinde adaya 50 tuzak kafesi yerleştirilip, tavşanları avlaması için de 4 puhu kuşu bırakıldı. O devir toplanan tavşanlar diğer bir bölgede doğal ömür alanlarına bırakıldı. Lakin yapılan çalışma kısa sürdü.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şevket Alp, süratle üreyen ve sayıları her geçen gün artan tavşanların adanın her tarafına oyuklar açıp tarihi yapılar için risk oluşturmaya devam ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Şevket Alp, “Oraya bilinçsiz bir formda getirilen tavşanlar adaya önemli tahribat vermektedir. Bilhassa süratli bir halde ürüyorlar ve bu üremenin sonucunda buradaki bitki örtüsünü yok ediyorlar. Münasebetiyle bizim süratli bir biçimde tavşanları toplatmamız gerekiyor. Daha sonra da onarmak gerekiyor. Zira ada tahribata maruz kaldı” diye konuştu.
“ADA YAVAŞ YAVAŞ BATIYOR
Prof. Dr. Alp, sözlerini şöyle tamamladı: “Şu anda Akdamar Adası girdabın içinde ve yavaş yavaş batıyor. Kiliseye büyük ziyan veriyorlar. Birincisi süratli bir formda üredikleri için yuva yapmaya çalışıyorlar. Yuva için galeriler açıyorlar. Açtıkları galerilerle kilisenin temellerini oymuş oluyorlar. İkincisi bitki örtüsünü tüketiyorlar. Orada Cumhuriyet öncesinden kalan bağlar vardı, hiç bağ kalmadı. Bu da bir tahribat yani artık o kültürü göremeyeceksiniz.”