AB Dışişleri ve Güvenlik Siyasetleri Yüksek Temsilcisi Josep Borrell taarruzla ilgili olarak, “İsrail taarruzuyla vurulan Gazze’deki bir sığınma okulundan gelen imgelerden dehşete düştük, bildirildiğine nazaran onlarca Filistinli kurban var. Son haftalarda en az 10 okul maksat alındı. Bu katliamlar için hiçbir münasebet yok Dehşetli genel vefat oranından dehşete düştük. Savaşın başlangıcından bu yana 40 binden fazla Filistinli öldürüldü. Bakan Smotrich’in İsrail halkının çıkarlarına muhalif bir halde bir mutabakata karşı çıkmasını kınıyor ve bundan ötürü üzgünüz. Ateşkes, sivillerin öldürülmesini durdurmanın ve rehinelerin özgür bırakılmasını sağlamanın tek yoludur” dedi.
UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini ise, “Gazze’de bir dehşet günü daha. Ortalarında bayan, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu onlarca Filistinlinin olduğu bir okul daha vuruldu. Çatışmanın tarafları okulları ve başka sivil tesisleri askeri yahut savaş gayeli kullanmamalıdır. Bizim nezaretimiz altında yaşanan bu dehşetin sona ermesinin vakti geldi. Dayanılmaz olanın yeni bir norm haline gelmesine müsaade veremeyiz. Ne kadar çok tekrarlanırsa, insanlığımızı o kadar çok kaybederiz” tabirlerini kullandı.
Katar Dışişleri’nden yapılan açıklamada, “Katar Devleti, onlarca şehit ve yaralıya yol açan, Gazze kentinin doğusundaki yerinden edilmiş şahıslara konut sahipliği yapan bir okulun İsrail işgal güçleri tarafından bombalanmasını şiddetle kınadı ve bunu savunmasız sivillere karşı vahim bir katliam ve yabanî bir cürüm ve milletlerarası insancıl hukukun temel unsurlarının ve BM Güvenlik Kurulu’nun 2601 sayılı kararının açık bir ihlali olarak nitelendirdi.
Katar Devleti’nin, İsrail işgal güçlerinin yerinden edilmiş bireylere yönelik okul ve barınaklara yönelik devam eden amaçlarını araştırmak üzere bağımsız BM araştırmacıları göndererek acil bir memleketler arası soruşturma yürütme davetini yineledi ve milletlerarası toplumu yerinden edilmiş bireylere tam müdafaa sağlamaya ve işgal güçlerinin onları Şerit’ten zorla yerinden etmeyi amaçlayan planlarını gerçekleştirmesini engellemeye ve ayrıyeten işgali memleketler arası kanunlara uymaya çağırdı. Bakanlık, Katar Devleti’nin Filistin davasının adaleti, kardeş Filistin halkının 1967 sonlarında başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız devletlerini kurma konusundaki legal hakları konusundaki kararlı duruşunu vurguladı” denildi.