Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Petrolü ilk olarak 3 Mart 1938’de keşfeden Suudi Arabistan, o vakitten beri dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi (ABD’nin ardından) ve dünyanın en büyük petrol ihracatçısı haline geldi. Sahip olduğu yüksek İnsani Gelişme Endeksi ile Dünya Bankası tarafından yüksek gelirli bir iktisat ve G20‘nin büyük ekonomileri ortasında yer alan tek Arap ülkesi olan Suudi Arabistan, son yıllarda dünya sahnesinde ekonomik ve kültürel manada kıymetli değişimlere sahne oluyor. Klasik yapısının dışına çıkan ülke, dev projelerle isminden kelam ettirmeye başladı. Bu projelerden biri de 100 milyar dolara mal olacak Kral Abdullah Ekonomik Kenti.
ÇÖLÜN ORTASINDA DEVASA BİR ŞEHİR
Kral Abdullah Ekonomik Kenti, Suudi Arabistan’ın Batı kıyısında, Kızıldeniz boyunca uzanan bir mega kent projesi. Proje, 2015 yılının ocak ayında hayatını kaybeden Kral Abdullah bin Abdülaziz tarafından 2005 yılında açıklandı. Kral Abdullah’ın en çok değer verdiği projelerden biri olan ‘Kral Abdullah Ekonomik Şehri’, Cidde’ye 100 kilometre uzaklıkta çölün ortasında inşa ediliyor.
Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 planı çerçevesinde inşa ettiği Kral Abdullah Ekonomik Şehri’nin, yalnızca bir ekonomik merkez değil, tıpkı vakitte bir çağdaş hayat merkezi olması planlanıyor. 185 kilometrekarelik devasa bir alanı kapsayacak olan kent, hem yerli halk hem de yabancı yatırımcılar için cazibeli bir destinasyon haline gelecek. Kentte iş dünyasından cümbüşe, konuttan eğitim ve sıhhat kesimine kadar her şey bulunacak ve bilhassa lojistik, sanayi ve turizm kesimlerinde büyük fırsatlar sunulacak.
PETROL BİTTİĞİNDE UMUT OLACAK
Kral Abdullah Ekonomik Şehri’nin temel emeli, ülkenin petrole bağımlı iktisadını çeşitlendirmeye yardım etmek olacak. Kızıldeniz’in limanlarına yakınlığı ve stratejik pozisyonuyla dikkat çeken proje, Asya ve Avrupa pazarları ortasında bir köprü vazifesi görerek, ticaret hacmini artıracak. Bu da kentin, yalnızca ekonomik değil, çevresel sürdürülebilirlik ve teknoloji entegrasyonu açısından da argümanlı bir proje olarak öne çıktığını gösteriyor. Suudi Arabistan’ın öbür projelerinde kendini gösteren akıllı kent teknolojileri de bu projede kendini gösterecek. Kısa ismi KAEC olan Kral Abdullah Ekonomik Kenti, ölen Kral Abdullah’ın petrol bittiğinde ülkesinin geleceği için umut bağladığı dört yeni kentten biri olacak.
Şehrin, direkt yerli ve yabancı yatırımları çekerek ülkenin petrole dayalı iktisadını çeşitlendirmesi planlanıyor. Kral Abdullah Ekonomik Kenti sanayi bölgesi, liman, konut bölgesi, deniz tatil köyü, eğitim bölgesi ve merkezi iş alanı olmak üzere altı kısımdan oluşuyor. Yani 1 milyon bireye istihdam sağlaması hedeflenen proje tamamlandığında ABD’nin başşehri Washington DC’den daha büyük olacağı düşünülüyor. Kente 2018 yılında tamamlanan Haremeyn yüksek süratli demiryolu hattı hizmet verecek. Süratli trenlerle Mekke ve Medine kentlerine bağlanacak olan mega kentin, hacılar için kıymetli bir turistik merkez haline gelmesi hedefleniyor.
Projeyi üstlenen ve Emaar Group’un CEO’luğunu yapan Fahd El Reşid, mega kent tamamlandığında bölge için lojistik ve imalat merkezi olacağını söyledi. “İnsanların yatırım yapmak isteyeceği çeşitten bir eseri ortaya koyacağız. Yaratacağımız katma paha yeteri kadar kâr elde etmemizi sağlar” diyen Fahd El Reşid, şöyle devam etti:
“Dünya ticaretinin yüzde 23’ü Kızıl Deniz’den geçiyor. Proje tamamlandığında bundan Suudi Arabistan kadar Kızıl Deniz’e kıyısı olan Sudan, Yemen ve Mısır üzere ülkelerin de olumlu etkilenecek. Şu anda kentte 3 bin kişi yaşıyor lakin dolaylı yoldan 7 bin şahsa istihdam sağlıyor. Bölge şimdiden 100’den fazla şirketi çekti.”
KÜRESEL İKTİSADIN DE İLGİSİNİ ÇEKİYOR
Kral Abdullah Ekonomik Kenti projesinde yeniden başka projelere emsal olarak sürdürülebilirlik ön planda olacak ve gücünü yenilenebilir kaynaklardan sağlayarak etraf dostu bir ömür sunacak. Özetle, Kral Abdullah Ekonomik Kenti, yalnızca bölgenin değil, global iktisadın de dikkatle takip ettiği bir merkez olma yolunda ilerliyor üzere görünüyor.